Uzuncaburç ziyaretçi akınına uğruyor
Mersin Sondakika

Uzuncaburç ziyaretçi akınına uğruyor

Mersin’de ören yerleri ziyaretçi akınına uğruyor. Yerli ve yabancı turistlerin en çok uğradığı yerlerden birisi de Uzuncaburç ve Olba Antik Kenti.
Bu haber 2023-10-19 15:56:32 eklenmiş

 

Uzuncaburç ziyaretçi akınına uğruyor

 

Mersin’de ören yerleri ziyaretçi akınına uğruyor. Yerli ve yabancı turistlerin en çok uğradığı yerlerden birisi de Uzuncaburç ve Olba Antik Kenti.

 

GÜNAYDIN MERSİN

 

Mersin denizi kadar ören yerleri ile de turizmcilerin gözde yerleri arasındaki yerini almaya devam ediyor.

 

Mersin’de yerli ve yabancı konuklar, tatil beldelerinde deniz keyfi yaparken, fırsat bulduklarında da ören yerlerini ziyaret ediyorlar.

Uzuncaburç Antik Kenti ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor. Günümüzde Uzuncaburç’un 4 kilometre doğusunda yer alan Hellenistik Dönemde Olba Territorium’nun ibadet yeri olarak günümüzde bilinen bu yerleşim yeri, Roma Dönemi’nde 72 senesinde İmparator Vespesianus döneminde, Olba’dan ayrılıp Diokaesareia ismiyle özerk, kendi ismine para basan şehir konumuna gelmiş. Bizans Dönemi sonrasında Türkler, buraya şehrin sembolü olan yüksek burcun adını vermişlerdir ve adı “Uzuncaburç” olmuş.

UZUNCABURÇ HİKAYESİ İLE DİKKAT ÇEKİYOR

Tiyatronun önünden geçen sütunlu cadde Zeus Tapınağı’nın yanındaki kent kapısından gelen başka bir Sütunlu Cadde ile kesişmektedir ve Tyche Tapınağı’nda son bulmaktadır. Milattan Sonra 1’nci yüzyıldan kalan Sütunlu Cadde’de yer alan sütunların tamamı yıkılmıştır. Mimari parçalarının ise çoğu yok olmuştur.

Yine bu antik kentte bulunan Milattan Sonra 1’inci yüzyıldan kalma Tören Kapısı, her biri 1 metre çapında ve toplam 7 metre yüksekliğe sahip Korinth başlıklı sütunlarıyla heybetli bir yapıdır. Tören kapısının günümüzde yarısı yıkılmıştır ve beş adet sütunu ayaktadır. Soli – Pompeiopolis ören yerindeki gibi sütun gövdelerinden çıkan konsolların varlığı bunların üstünde heykeller olduğunu kanıtlar.

Tören kapısının ardından antik çeşmeyi geçince Sütunlu Cadde’nin sol kısmında bir avlunun içinde Zeus Tapınağı’na varılır. Burasının I. Seleukos Nikator tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir ve Anadolu’da dört bir tarafı Korinth tarzında tek sıradan 36 sütunla çevrili, peripteros planlı, en eski tapınaklardan biri olarak sanat tarihinde önemli bir yeri vardır. Romalıların da kullandığı tapınak, Hristiyanlıkta, 5’inci yüzyılda yapılmış olan değişikliklerle kiliseye çevrilmiştir. Cellası yıkılıp sütun araları örülmüştür ve doğusunda yer alan sütunlar kaldırılmış yerlerine ise apsis eklenmiştir.

Olba Antik Şehri’nde Sütunlu Cadde’yi bitirmeden bir tapınak görülür. Typche Tapınağı. Burası Milattan Sonra 1’inci yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Beş tanesi ayakta olan ve 6 metre yükseklikteki yekpare altı adet sütunun taşımış olduğu arşitravda bulunan yazıt, tapınağın şehrin soylularından olan Kyria ve eşi Oppius tarafından yaptırılıp şehre armağan edildiği bildirilir.

Güney kuzey istikametinde uzanan ikinci sütunlu yolun üstünde Zeus Tapınağı’nın kuzey kısmında bulunan kapının ortasında bir tanesi büyük, yanında ise iki adet küçük kemerli giriş bulunmaktadır. Üzerinde bulunan yazıtta, depremden zarar gören kapının Roma İmparatorları Arcadius ve Honorius ile beraber yönetimleri esnasında onarım gördüğü yazar.

Antik kentte yer alan tiyatro ise burada bulunan bir yazıttan görülebileceği üzere Roma İmparatorları Marcus Aurelius ve Lucius Verus’un beraber yönetimleri esnasında yani Milattan Sonra, 2’inci yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı anlaşılır.

Beldenin güney kısmında bulunan anıt mezarın dor biçimindeki mimarisi ise yörede tektir. Piramit çatılı, 15 metre yüksekliğe sahip olan mezar anıtı 5.5x5.5 metre ölçülerinde ve kare planlıdır. Olba Krallığı ile Seleukoslar’ın yöneticilerinden birine ait olduğu düşünülmektedir.

Şehri kuşatan surların kuzeydoğu kesiminde yer alan beş katlı kulenin her katında yöneticilerin yaşadığı mekan olduğu kadar tehlike durumunda bölgede yaşamını. Sürdüren halkın sığındığı ve şehir hazinesinin de korunduğu güvenli bir yer olarak kullanıldığı bilinir. Kapı üstündeki yazıttan Milattan Sonra 3’üncü yüzyılın ikinci yarısında Tarkyares tarfından yaptırıldığı görülen kule, geçirmiş olduğu yangın neticesinde Vali Petronius Faustinus’un emriyle Milattan Sonra 3’üncü yüzyılın sonlarında onarıma girmiştir. Sikkelerin üstünde tasviri yapılan bu barınma ve gözetleme kulesi yüksek olmasından dolayı bugünkü beldenin adına da kaynak olmuştur. Şehrin kuzeyinde yer alan vadinin iki yamacına yayılmış vaziyetteki nekropol sahası, Roma, Hellenistik ve Bizans dönemlerinde kullanılmış olup burada kaya mezarları da yer alır.

 

 


ETİKETLER :
Diğer YEREL haberleri
Copyright © 2024 Günaydın Mersin Gazetesi Tüm hakları saklıdır.
pendik evden eve nakliyatkartal evden eve nakliyattuzla evden eve nakliyatevden eve nakliyat
Gazetemiz MEİGDER Üyesidir
Meigder