İnternet kullanımında ebeveyn denetimi

İnternet kullanımında ebeveyn denetimi

Uzman Çocuk Gelişimcisi Yonca Yiğit, ebeveyn denetimin eskisine oranla çok daha önemli hale geldiğini söyledi.

GÜNAYDIN MERSİN

Yiğit, “Çünkü İnternet her gün inanılmaz adımlarla ilerliyor. Gelişen teknoloji ile dünya resmen bir köy haline geldi.  Buna bir de artan kullanımı ekleyin. Hemen hemen artık herkesin evinde wifi var. Artık bir ihtiyaçtan bahsediyoruz. Baş döndürücü hızla gelişme ve kullanımın artması elbette beraberinde riskler de getirir” dedi.

Uzman Çocuk Gelişimcisi Yonca Yiğit,” Çocuklar pornografik bir içerikle karşılaşabilir, bir fenomene telefonunu verebilir ya da resimlerini gönderebilir, tanımadığı kişilerle sohbet edebilir ya da bir sapığın hedefi haline gelebilir koşullara sahip” dedi.

Yiğit, “ Çünkü ağ sağlayıcıları reklam araçlarını ticari amaçla her yere entegre ettikleri için kötü yazılımlarda hemen heryerde karşımıza çıkıp çocuklarımızın hayatlarını olumsuz etkileyecek içerikleri görebiliriz. Piyasada ücretli veya ücretsiz bir çok ebeveyn kontrolü uygulaması var. Bunların çoğunun kullanımı oldukça iyi teknik bilgi istiyor. Bu uygulamaların çok azı işe yarıyor ve işe yarayanların da tam istediğimiz kısıtlamaları yapamadığını görüyoruz. Ayrıca bu tür uygulamalar çocuklar tarafından hiç de hoş karşılanmıyor ve çocuğunuz tarafından ona güvenmeyen ebeveyn olarak algılanabilir.

İş Youtube tarafına geldiğinde hemen hiç bir uygulama çocuğunuzun uygunsuz içeriğe ulaşmasına engel olamıyor. Çünkü bunu engelleyebilecek bir tarayıcı modeli maalesef yok. Ayrıca çocukların oynadığı çevrim içi oyunların hemen hiçbirinde doğru dürüst ebeveyn denetimi yok. Oyun indirip oynarken bile gelişim yaşına uygun olmayan içerikler reklam adı altında karşısına çıkabilir.

Bütün bunları dikkate aldığımızda, ebeveyn kontrolü uygulamalarını bir kenara bırakıp, tehlikeler karşısında ne yapacağımızı öğrenerek iyi bir ebeveyn denetimi yapmanın daha doğru bir yol olduğunu düşünmek ve belirtmek gerekir. Ebeveyn denetimine başlamadan önce tehditlerin nerelerden geldiğini bilmekte fayda var. Mesajlaşma uygulamaları gibi çevrimiçi sohbet ağları, oyun içi sohbet uygulamaları, sosyal medyanın sınırsız tüketiciliği ve paylaşımlardaki mükemmel olma zorunluluğu, YouTube gibi video içerik sağlayıcılar üzerinde sınırlayıcı bir uygulamanın gelişmediğinin ötesinde, mevcut zararlı içeriklere yaş belirteci koyularak sözde engellendiğinin sanılması, twitterda uygunsuz içeriklere sadece tek tıkla ulaşılabilmesi ile tehditler hayatımızın tam ortasında yer  alıyor. Rekabetçi ve şiddet içeren oyunlar ile şiddet öğrenimi ile çocukluk anksiyetesine zemin hazırlanıyor” diye konuştu.

TEHDİT BÜYÜK!

“Günümüzde çokça artan mahremiyet bilincinin yok oluşu ile birlikte sosyal hesap hırsızlığı da ticari ve farklı diğer unsurları güvenliği konusunda da tehdit oluşturuyor” diyen Yiğit, “ Hesabının çalınması ile krize giren çocuklar görmemek de mümkün değil. Gizliliklerinin ihlal edilmesinin yanı sıra taciz- zorbalıkla da karşılaşabilinir. İnternet’te harcama yapmak, fotoğraf, telefon numarası veya hesap bilgilerini bir başkasına göndermesi çocukların bilinçsiz bir şekilde yetiştirildiğinin bir göstergesidir” şeklinde konuştu.

DOĞRU OLAN YOLU GÖSTERMEK, ÖRNEK OLMAK GÖREVİMİZ

Yiğit, “Depresif hissetme, agresif davranışlar bağımlılık, uyku bozukluğu, duruş bozukluğu, obezite, göz hastalıkları gibi tüm olumsuz durumları da beraberinde getiren konuların doğmasına neden oluyor. Bir ebeveyn olarak tehditler ve tehditlerin geldiği kaynaklar hakkında bilgi sahibi olarak işe başlamalıyız. Unutmayın iyi bildiğiniz her konuda çocuklar ailelerine saygı duyacaklardır. Bilinen bilgi doğru şekilde aktarmalıdır. İnternet’te başkalarına güvenerek taciz ve zorbalığa uğrayan, tanımadığı kimselerle sohbet eden, hesabını çaldıran, oyunlarda hile yapan, başka çocuklara zorbalık yapan, sosyal medyada uygunsuz fotoğraflarını paylaşan çocukların ortak özelliği “değersiz hissetmektir“. Özdenetim ve özsaygı sahibi bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız ona değer vermeli, sevildiğini hissettirmeli, onunla sohbet etmeli, duygularını fark etmeleri sağlanmalıdır” dedi.

AİLELER İKİ ŞEYİ ASLA YAPMAMALIDIR.

Yiğit, “Bu tehditler aileleri çok korkutabilir, hatta bir iki tanesi sizi/çocuğunuzu mağdur etmiş olabilir ya da bütün bunlarla nasıl başa çıkacaklarını bilemiyor olabilirler. Yasaklamak ve mahrum bırakmak:  Bir daha bu oyunu oynamak yasak. Bugün sana bilgisayar yasak. Bizim evde televizyon hiç açılmaz. Eve İnternet almayız. Oyun konsolunu yaza kadar kaldırıyorum. Şuan ödevlerini yapmadın artık bilgisayarını kullanamazsın. Kaçak oynamak: Çocuğunuza sınır veya kural koyamayıp, “İnternet arızalandı, tabletinin yerini bulamıyorum, baban yasakladı deyip diğer ebeveyne düşman yetiştirmek ne kadar sakıncalı öyle değil mi? Diye söylemek de gerekli. Bu iki yaklaşım da çocuğunuzun size olan güvenini ve otoritenize inancını kırar. Kararlı olmak çok daha doğrudur. Yaşına uygun ekran süresi limitlerini bilin ve uygulayın. 3 yaş gibi daha beyninin gelişimi için kritik dönemde olan çocuklara ekran kullandırmayın. Uygunsuz içerik nedir öğrenin. Yaşına uygun olmayan rekabetçi oyunlar oynadığı takdirde ne olur öğrenin. Çocuğun gelişimine zararlarını araştırılmalıdır. Oyunlar hakkında bilgi sahibi olun. Mesajlarını kontrol edilmelidir. Sextortion, sexting ve siber zorbalık hakkında bilgi edinin. Ne kadar çok bilgi edinirseniz, ebeveyn denetimi yapmak o kadar kolaylaşıyor” diye konuştu.

VAKİT GEÇİRMEK IŞIĞINIZ OLSUN.

Çocuklara karşı gözlemci olunması gerektiğine dikkat çeken Yiğit,”Oynamasını istemediğiniz bir oyunu yasaklamak ya da bilgisayarından silmek yerine birlikte oynanabilinir. Aynı şekilde izlemesini istemediğiniz YouTube kanallarını yasaklamak yerine, birlikte izleyip onu anlamaya çalışılmalıdır. Ancak bu şekilde onun size güvenmesini sağlamış, aynı zamanda onun neden bu tür içerikleri tükettiğini anlamış olunacaktır. Bir şeyi yapmasını istemiyorsanız ona alternatifler sunmalıdır. Çok fazla ekrana baktığını düşünüyorsanız, kendi elinizde telefonla ona “bırak” diye bağırmak yerine: Gel YouTube’da çok güzel bir kanal buldum, senin de ilgini çekebilir.” “Bu akşam filmi sen seç birlikte izleyelim”“Dışarıya çıkıp yaprak fotoğrafları çekmeye ne dersin?” şeklinde konuşulursa ebeveyn çocuk bağları güçlenir. Tıpkı küçükken parkta yaptığınız gibi şimdi de gözlemleyin. Büyüdü artık bakmama gerek yok bebek değil ya demeyin.  Oyun içinde ezilme, hile yapma, agresiflik, içine kapanma, suskunluk, sosyal bağlarının zayıflaması ve ekran süresinin artması tehlike işaretleridir. Bunlara dikkat edilmelidir. Ayrıca çocuğunuzun en ufak bir sorunda size gelebilmesi gerekir. Yukarıda bahsettiğim “Birlikte yapın” ve “alternatifler sunun” konularını asla unutulmamalıdır” diye konuştu.