Hem yazar, hem tatlıcı

Hem yazar, hem tatlıcı

Hem psikolog, hem Master tatlıcı, yazar, aynı zamanda lokanta işletmecisi ve interne üzerinden kozmetik ürünler satan Hasan Ceylan, yeni hedefler peşinde.

GÜNAYDIN MERSİN

Sosyal medyada master tatlıcı kullanıcı adı ile girişimci olarak tanınan psikolog Hasan Ceylan, Covid-19 pandemi döneminde yazdığı ‘Zeytin karası’ kitabının dışında“Giriş-Me” adında bir kitap projesini hayata geçirmeye çalışıyor.

Pandemi sürecinde yazdığı  ilk kitap olan Zeytin Karası romanı, büyük beğeni toplarken, yeni projeleri ile de yeniden okurların gönüllerinde taht kurmaya çalışan Hasan Ceylan, Mersinlileri içsel yolculuğa götürmeye hazırlanıyor. Ceylan’ın yazdığı ilk kitabı Zeytin karası romanında, geçmeyen geçmişimizin, günümüzü nasıl şekillendirdiği ve aslında günümüzde yaptığımız tercihlerde, geçmişin imzasının bulunduğu ve kararlarımızı verirken, geçmişten kurtulmuş olmamız gerektiği vurgulanıyor.Ceylan, “Geçmiş bazen sadece bir kelime olmaktan ileri gitmez hayatımızda. Çünkü geçmemiştir henüz. Hissettirdikleri geçse bile, hayatımıza yön vermeye devam etmektedir. Yaşam modelimiz, iş yapma şeklimiz, evleneceğimiz insanı seçme, aşık olduğumuz kişi, aşkı yaşama biçimimiz hepsi geçmiş dediğimiz, fakat henüz geçmeyen kodlanmış ve öğrenilmiş durumlardan dolayı yaptığımız seçimlerdir. Bizler seçimimizi bilinçli bir şekilde yaptığımızı düşünürken, bilinç dışında bir güç çoktan seçimini yapmıştır. Bizimkisi bir zeytin modeliydi. Bir daha böyle sevilmeyeceğini bile bile gitti mi? Bırak gitsin. İntikam almaya filan da çalışma. Nasıl ki senin başkalarına yaptığın kötülüklerin intikamını aldı senden hayat. Ondan da alacaktır. Bu kitap kendinden vazgeçip, geçmişi için yaşayanlara, geçmişi hala geçmeyenler için yazıldı. Şimdi sor kendine ‘Ben kimim?’” dedi.Kitapla ilgili düşüncelerine devam eden Ceylan, “ Geçmişimizin bize bugün yaşattığı sorunların farklı karakterler üzerinden anlatıldığı bir roman Zeytin Karası. Bugün yaptığımız evlilikler, arkadaşlık seçimleri, iş seçimleri, yaşam biçimi, karakter yapılanmasının aslında geçmişin bir devamı olduğunu, aslında şimdiyi yaşarken geçmişimizi yaşadığımızı, geçmişimizle tanışıp olayları kabul eder, affedersek bugünü layığı ile yaşayabileceğimizin anlatıldığı bir roman. Her okuyucudan beni anlatmışsın, benim romanım, benim hikâyem dönüşlerini aldım. İnsanların geçmişleriyle yüzleştiğini, kiminin ise hala kaçtığını gördüm” şeklinde konuştu.

Psikolog ve yazarlığın dışında master tatlıcılı adı ile Mersinlilerin damak tadını değiştiren Ceylan, “Ankara’da tatlı sektörüne ilk girdiğimde, felsefesine inandığım “Yaptığın işe çıraklıktan başla” mottosuyla çıraklık yapmaya başladım. Kendi iş yerimde çıraklık yaparak, işin detaylarını öğrenirken işi daha da eğlenceli hale getirebilmek adına çalışma arkadaşlarımız ile işimizi eğlenceli bir oyun haline dönüştürdük. Bu oyuna daha sonra müşterilerimiz de dahil olmaya ve tatlıdan beklentileri lezzetten daha fazla eğlence olarak beklentisini değiştirdiler. Bu sırada işe sosyal medya fenomenleri de dahil olunca işimizi ve eğlenceli oyun alanımızı paylaşmak için “Mastertatlici” adında bir hesap açtık. İlgi görmesini bekliyorduk fakat sosyal medyada süreli bir şekilde paylaşım olunca bu ilgi beklentimizin üzerine çıktı ve başka bir boyut aldı. Lezzet ve hizmet çok önemli bir faktör. İnsanlara burada böyle bir mekân var, lezzetleri çok güzel, çeşitleri çok fazla ve çok eğlenceli bir mekân hadi sen de gel dedik ve o hadi sen de gel kısmında sesimizi iyi duyurduğumuza inanıyorum. Gelen insanlar anlatılanı bulduklarında tekrar gelmeye ve bizi ağızdan ağıza yaymaya başladılar. Sektörde çok kaliteli ve sektöre yıllarını vermiş markalar var. Bizim büyüme hızımız birçoğundan hızlı oldu. Bu da yine lezzet ve çağa ayak uyduran insanların muhatap bulduğu bir marka olmasıyla oldu diyebiliriz” şeklinde konuştu.