Huggy wuggy dehşeti

Huggy wuggy dehşeti

Sözde "oyuncak" korkunç, oyunu ise korku filmi gibi! Mavi balina ve momo'dan sonra çocuklarımız için yeni bir tehlike artarak büyümeye başladı: huggy wuggy!

GÜNAYDIN MERSİN

Huggy Wuggy karakteri insanları, özellikle de çocukları boğazından sıkarak ya da keserek öldürüyor. Çocuklarda boğaz sıkma davranışında adeta patlama yaşanmasına yol açan, son derece tehlikeli olduğunu görmemek mümkün değil. Özellikle geniş kitlelere video izleme alanı sağlayan geniş çaplı ağlarda değişik türden birden fazla videosu var.

Uzman Çocuk Gelişimcisi Yonca Yiğit, tehlikeli davranışları peluş bir dünyaya indirgeyen bu oyunun ve videolarının, çocuklara şiddeti ve diğer tüm davranış bozukluklarına sebebiyet verecek tüm durumları öğrettiğini söyledi.

Yiğit, “Mevcut yüz ifadesiyle, çocuk dünyasından uzak bu konunun çocuk resimlerine yansımasında da anlamlı bir şekilde yapısal olarak takıntılı bir kopyalama, sürekli Huggy Wuggy çizme eyleme söz konusu” dedi.

BAĞIMLILIK YARATIYOR. ŞİDDETİ VE ZARAR VERMEYİ, İTAAT ETMEYİ ÖĞRETİYOR!

Yiğit, “Okulların açılmasıyla birlikte bu oyunu ve karakteri, oyuncağı bilen çocuklar arkadaşlarına da gösterdiler. Oyuncağının da bu nedenle daha hızlı satılır hale gelmesinin de nedeni bu. Çünkü kreşlere, okullara bu oyuncakla giden çocuklar çok fazla. Çocuklar bir şekilde bu oyunun videolarına ya da oyunun kendisine ulaştıklarında, korkunç bir sahneyle karşılaşıyorlar. Ana karakter karanlık ve terk edilmiş bir yerde ve insanları, çocukları boğazlayarak ilerliyor” diye konuştu.

BUNUN NERESİNDE ÇOCUĞUN GELİŞİMİNİ DESTEKLEMEK VAR!

Çocuğun gelişimine her hangi bir katkısının olmadığını ifade eden Yiğit, “Soyut işlemler dönemine yani  0-12 yaş aralığındaki bireylerin korkuyu yorumlaması diğer gelişim dönemlerinden farklıdır. Burada korku nasıl öğrenilirse tavır korkunun kaynağına göre şekillenir. Huggy Wuggy ise çocukların tam da bu özelliğinden yakalayıp korkuyu zihinlerine işliyor” şeklinde konuştu.

KORKU KÜLTÜRÜ AŞILIYOR!

“Çocukların yaş dönemlerine ait gelişimsel olarak, korkuyu algılama durumları söz konusu” diyen Uzman Çocuk Gelişimcisi Yonca Yiğit, “Bu oyuncak ise, özellikle sivri dişleri, korkutucu ağzıyla öfkeyi, kızgınlığı, korkuyu, saldırganlığı çağrıştırıyor. Çocuk bir de telefondan ya da tabletten bunun uygulamalarına da çok rahat erişim sağladığında, oyuncağın kendisiyle de birleşince korkutucu sonuçlar ortaya çıkıyor. Çocukta gerçeklik algısını bozarak psikotik ruh haline bile neden olabiliyor. Örneğin bu korkuyla gelen bazı çocukların resim çizmesini, herhangi bir insan çizmesini istediğimde çocuk sadece bu karakterin görüntüsünü çiziyor. Bir resim analizti olarak görmeye alışık olmadığımız bir durum.  Ancak asıl tehlike ise ailelerin çocuklarına bunu alıyor ve oynamasına izin veriyor olması. Bu kadar sevimsiz bir materyal ile çocukluğunuza gidebilirimsiniz? Ben gidemem!”.