Görünmeyen şiddet
Mersin Sondakika

Görünmeyen şiddet

Klinik Psikologu Hasan Ceylan, görünmeyen şiddetin, başta fiziksel, cinsel ve duygusal şiddet olmak üzere, ekonomik ve siber şiddet her toplumda yaşanılan ve önüne geçilmesi gereken bir durum olduğunu söyledi.
Bu haber 2022-10-02 16:39:58 eklenmiş

 

Görünmeyen şiddet

 

Klinik Psikologu Hasan Ceylan, görünmeyen şiddetin, başta fiziksel, cinsel ve duygusal şiddet olmak üzere, ekonomik ve siber şiddet her toplumda yaşanılan ve önüne geçilmesi gereken bir durum olduğunu söyledi. 

 

GÜNAYDIN MERSİN

 

Ceylan, ancak bu şiddet türlerinin içerisinde, fark edilmesi en zor şiddet türü olan duygusal şiddetin zaman zaman göz ardı edildiğini vurguladı.

 

Klinik Psikologu Hasan Ceylan,” Duygusal şiddet, toplumumuzda ve günümüzde oldukça yaygın, günlük yaşantımızda en çok karşımıza çıkan şiddet türü” dedi.

Ceylan, “ Duygusal şiddete insanlar genelde en yakınındaki insanlar tarafından maruz bırakılmakta. Bu beraber çalışılan insanlar, okulda aynı sınıfta hatta aynı sırada oturan arkadaşlar, aile içinde anne baba ya da kardeşler, ilişki içinde bulunulan sevgili ya da eş olabilmekte. Şiddet türleri içinde en zor tespit edilenlerden biri olan duygusal şiddet genelde kadına yönelik gerçekleşmekte. Maruz kalan kişiye kendini çaresiz, mutsuz, yetersiz, değersiz ve hissetmesine neden olup, ruh sağlığını tehlikeye atabilmekte. Kişiyi; ailesinden, arkadaşlarından, sosyal çevresinden uzaklaştırma, aşağılama, yargılama, alay etme, aşırı eleştirme, hakaret etme, suçlama, isim takma, cezalandırma, tehdit, utandırma, emir verme, küfür etme, aşırı öfke, yalan söyleme, manipülasyon, baskı altına alma gibi birçok farklı şekilde duygusal şiddet uygulanmakta. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre 15 yaş üstü her 3 kadından 1’i eşinin ya da romantik partnerinin fiziksel veya cinsel şiddetine maruz kalmakta. Araştırmalar şiddetin %85 inin erkekten kadına yönelik olduğunu göstermekte ve fiziksel- cinsel şiddetten önce duygusal şiddetin başladığını vurgulamakta. Kadınlar %80’e varan bir oranla ilişkilerinde ya da evliliklerinde psikolojik şiddetle mücadele etmekte. Kadına şiddetin ana nedeninde toplumsal cinsiyet rollerinin yarattığı toplumsal cinsiyet eşitsizliği yer almakta. Kadın, toplum bilincinde zayıf, kırılgan, birilerine muhtaç ve korunması gereken bir konuma sahipken, erkek de güç, baskınlık ve kontrol rolünde. Bu roller ötekileştirmeye ve kadının duygusal, fiziksel ve cinsel şiddet görmesine yol açmakta. Kadınların, eğitim alamamaktan istediği işe girememeye, ekonomik imkanlardan faydalanamamaktan sağlık hizmeti alamamaya varan boyutta ayrımcılığa uğramasına neden olmakta. Dünya üzerinde öldürülen her 10 kadından 4’ ü eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülmekte. Erkeklerde ise bu oran 10/1’den daha az. Eşi, sevgilisi tarafından öldürülme noktasına gelen kadınlar için şiddet ilk olarak psikolojik şiddet olarak başlamakta” diye konuştu.

DUYGUSAL ŞİDDETİ ÖNLEMEK

Duygusal şiddeti önlemenin bir çok yolu olduğunu ifade eden Ceylan, “Toplum olarak şiddeti engelleyebilmek için toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesis edilmesi son derece önemli. Kadın ve erkek arasındaki farklılıkların kültüre ve bağlama göre ortaya çıktığını, eğitimle ve uygun politikalarla ortadan kaldırılabilecek farklılıklar olduğu yapılan birçok araştırmada görülmekte. Toplumun kadın ve erkeği benzer, eşit hak ve sorumluluklara sahip bireyler olarak görmeyi başarması gerekmekte. Bu toplumsal değişim ise ilk olarak çocuğun doğru eğitimi ile başlamakta. Çocuklar tutum ve davranışlarını ilk olarak ebeveynlerini gözlemleyerek oluştururlar, bu yüzden eşitlik mesajı ilk olarak çocuğun doğduğu ve büyüdüğü evde verilmeli. Şiddeti kategorik olarak kınamak hem çocuğun gelişiminde hem toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada hem de şiddeti engellemede en temel adım. Toplumda kullanılan dil de çok önemli bir etken. Dilin içine yerleşmiş toplumsal cinsiyet eşitsizliğini destekleyen ifadelerin değiştirilmesi ve çıkartılması gerekmekte. ‘Kadın şöyledir, erkek böyledir’ gibi cinsiyet ayrımcılığına dayalı ifadelerin kullanılmaması, argo kelimeler, kadın cinselliği üzerinden edilen küfürlerin kadına şiddeti sürdürmedeki etkisini ‘alışkanlık, kötü bir niyetim yok’ diyerek basite indirgenmemesi gerekmekte. Şiddet söz konusu olduğunda haklı bir taraf aramayı bırakılmalıdır. Şiddet davranışının istisnasız, düzenli bir şekilde toplum olarak kınanması, uzun vadede şiddeti kabul edilebilir bir davranış olmaktan çıkartacaktır” şeklinde konuştu.

 

 


ETİKETLER :
Diğer YAŞAM haberleri

En çok okunanlar

Copyright © 2024 Günaydın Mersin Gazetesi Tüm hakları saklıdır.
pendik evden eve nakliyatkartal evden eve nakliyattuzla evden eve nakliyatevden eve nakliyat
Gazetemiz MEİGDER Üyesidir
Meigder